Tören Keşkeği Geleneği

 Geleneksel Türk mutfağının en önemli lezzetlerinden biri olan keşkek, ülkemizin hemen her bölgesinde pişirilmektedir. Yöreden yöreye malzemesi ve pişirilme şekliyle farklılık gösterse de keşkeklerin ortak özelliği, bir tören yemeği olmasıdır. Kadın ve erkeklerin katılımlarıyla, büyük kazanlarda ve açık ateşte, buğday ve etin birlikte pişirilmesiyle yapılan tören yemeğine keşkek, bu yemeğin etrafında gerçekleşen ritüellere de “Tören Keşkeği Geleneği” adı verilmektedir. Türkçe adı “döğme aşı”dır. En fazla rastlanılan “keşkek” ismi Farsça, “herise” ismi ise Arapçasıdır.  

 Geçmişten günümüze Anadolu toplumlarından gelen bu miras; Etli buğdayın pişirilip macun kıvamına gelinceye kadar dövülmesi ve son olarak üzerine yağ gezdirilmesi ile hazırlanır. Kullanılan et ve üzerine koyulan malzeme yöreden yöreye farklılık gösterse de ana malzeme buğdaydır. Toplumumuzdaki birlik ve beraberliği yansıtması açısından keşkek, kültürel bir öneme sahiptir ve UNESCO'nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınması açısından önemli bir tören geleneğidir.

 Keşkek, Urla’da da doğum, düğün, sünnet, asker uğurlama, bayram, mevlit, kurtuluş gibi kutlama törenlerinde yapılan geleneksel bir tören yemeğidir. Düğünlerde yapılan keşkeği erkek evi üstlenir ve her türlü malzemesini hazır ederdi. Geçmişte, keşkeklik buğday için olgunlaşmış buğday taneleri ayıklanır, biraz su eklenir ve taş dibek içerisinde kabartılmaya bırakılırdı. Kabaran buğday taneleri ahşap tokmaklarla dövülerek kabuğundan ayırılırdı. Kadınlar bu buğdayı, erkeç eti (et türü düğün sahibinin isteğine ve maddi durumuna göre dana, kuzu, tavuk eti, vb. şeklinde değişebilmektedir), yağ ve soğan ile ağır ateşte kaynatır hazır ederdi. Erkekler ise kazanların başına geçer, ellerine tahta tokmakları alırlar, ki bu tokmaklar köylerde camide hazır durmakta ve herkesin ortak kullanımına sunulmaktadır, keşkeği davul zurna eşliğinde döverlerdi. Yüzyıllardır yapıla gelen keşkeğin yapımı zahmetli olduğu için bugün tam bir kutlama yemeği olmuştur ve günümüzde buğdaylar hazır olduğu için keşkek aynı gün kaynatılıp, dövülmektedir.

 Keşkeğin dövüleceği gün misafirler davet edilir ve birbirinden farklı düğün yemekleri ile ağırlanırdı. Düğün sahibi keşkeği pişiren ve dövenlerin omuzuna hediye olarak birer havlu atardı. Keşkek pelte kıvamını alınca da üzerine yine yapılan yere göre kırmızıbiber, salça ve tereyağından yapılan bir sos veya fasulye yemeği gezdirilir konuya komşuya dağıtılırdı. Urlalılar için keşkeğin önemini anlatan birkaç deyiş de bulunmaktadır. “Duvaksız gelin olmaz, keşkeksiz düğün olmaz” ve evlilik yaşı gelen gençlere söylenen “Senin keşkeğini ne zaman yiyeceğiz?” bunlardan bir kaçıdır.