LİMAN TEPE KAZI ALANI

Konum Görselleri

Adres : İskele, Fevzi Çakmak Cd., 35430 Urla/İzmir

19. yüzyıldaki gezginlerin antik kente dönük notları ve dünya müzelerine dağılan bazı Klazomenai kökenli eserleri bir kenara bırakacak olur isek Urla’daki ilk bilimsel kazı çalışmaları işgal döneminde, 1920-21 yıllarında Yunanlı Arkeolog Giorgos Oikonomos’un çalışmaları ile başlamıştır. 1950 ve 60’lı yıllarda antik kentin tarihsel topografyası hakkında hazırlanan birkaç bilimsel çalışmanın ardından 1979 yılında Prof. Dr. Güven Bakır başkanlığında yeniden başlayan çalışmalar aralıksız bir şekilde günümüze kadar devam etmektedir. 1992 yılında Prof. Dr. Hayat Erkanal başkanlığındaki ekip tarafından Liman Tepe mevkiindeki prehistorik döneme ilişkin çalışmalar başlamıştır. 2000 yılından bu yana ise çalışmalar, Liman Tepe ekibi tarafından kara ve sualtı olmak üzere iki ayrı sektörde devam etmektedir.

 

LİMAN TEPE

Liman Tepe yerleşimi, İskele Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Sürdürülen kazılar sonucunda Orta Kalkolitik Dönemden başlayıp Geç Roma Dönemine kadar uzanan 7 mimari tabaka tanımlanmıştır. Buna göre en erken mimari tabaka şu an için MÖ 5. binyıl başlarına “Orta Kalkolitik Döneme” tarihlenmektedir.

 

Anadolu’nun Ege’ye Açılan Kapısı Liman Tepe’de “MÖ 3. Binyıl”

Erken Tunç Çağı MÖ 3. binyıl tüm Anadolu ve yakın çevresinde ekonomik-kültürel ve politik anlamda güçlü değişimlerin ve yeni tanımlamaların yaşandığı süreçtir. Liman Tepe’nin körfeze hâkim bir konumda bulunması, Anadolu’nun içleri ile doğal yol uzantılarının varlığı, kentin bölgede merkezi bir güç olmasını sağlamıştır. 

MÖ 3. binyılda Liman Tepe yerleşimini, doğu kısmında teknelerin çıkması için uygun bir kumsala sahip, güçlü savunma duvarlarıyla çevrili bir kale yerleşmesi olarak düşünmemiz doğru olacaktır. Görkemli şehir kapısından çıkılarak limana bağlanan bu yerleşimin kale kısmı içerisinde birbirine bitişik olarak inşa edilmiş ev adalarından oluşan ve sokaklarla birbirinden ayrılan mimari yapılar bulunmaktadır. Hem günlük hayat hem de üretim faaliyetleri için kullanılan bu evlerde yaşayan insanlar, özellikle deniz kültürünü benimsemiş, denizcilik ve deniz ticareti ile yaşamlarını sürdüren bir toplum olduğu görülmektedir.

Ticaret alanında arkeoloji literatüründe “Kiklad Tavaları” olarak adlandırılan seramik örneklerinin varlığı, amphoraların da atası olarak tanımlayabileceğimiz kazıma bezemeli kulpları olan taşıma çömleklerinin ortaya çıkması ve MÖ 3. binyılda Melos Adası kökenli kesici aletlerin yapımında kullanılan obsidyenlerin(volkan camı) sayısal olarak artmış olması Liman Tepe’nin deniz aşırı kültürlerle olan sosyo-ekonomik-politik ilişkilerinin varlığını ve aynı zamanda bu ilişkilerdeki Liman Tepe’nin gücünü göstermektedir. Liman Tepe MÖ 2. binyılda da bölgesel merkez olarak yaşamına devam etmiş ve bir yandan Anadolu’nun içleri, diğer yandan da deniz aşırı bağlantılarıyla Ege’de etkin bir rol üstlenmiştir.

Tüm bu veriler bize Liman Tepe’nin bu dönemde Anadolu’nun Ege’ye açılan kapısı olarak tanımlanabilecek en özel liman kenti olduğunu göstermektedir.